Dicle Elektrik'ten dev yatırım hamlesi
Güneydoğu Anadolu Bölgesi’nde bulunan 6 ilde elektrik dağıtım hizmeti sunan Dicle Elektrik, Diyarbakır’da düzenlenen basın buluşmasında bölgesel yatırım haritasını ve gelecek hedeflerini paylaştı. Toplantıda konuşan Dicle Elektrik Genel Müdürü Yaşar Arvas, 2024 yılında 8,1 milyar TL’lik yatırım kapasitesine ulaştıklarını ve 2025 yılı için de 8 milyar TL bütçeli yeni projeleri devreye almaya hazırlandıklarını ifade etti. Özelleşme döneminden bu yana yaklaşık 45 milyar TL’yi bulan yatırım tutarıyla bölgenin enerji altyapısını önemli ölçüde iyileştirdiklerini vurgulayan Arvas, “Kaliteli, kesintisiz ve kayıpsız olarak nitelendirdiğimiz 3K alanlarında kayıp-kaçak oranı yüzde 12 seviyelerine kadar düşmüş durumda. Yatırımlarımızla hizmet bölgemizi aydınlatmanın ötesine geçiyoruz. Güneydoğu Anadolu’nun ekonomik kapasitesine, sürdürülebilir kalkınmasına ve insanlarımızın yarınlarına yatırım yapıyoruz” dedi.
Eksim Holding çatısı altında faaliyet gösteren Dicle Elektrik; Şanlıurfa, Diyarbakır, Batman, Mardin, Şırnak ve Siirt illerinde kesintisiz, kayıpsız ve kaliteli enerji sunma hedefiyle yatırımlarını hız kesmeden sürdürüyor. Özelleşme döneminden bu yana yaklaşık 45 milyar TL’lik yatırımlarıyla bölgenin enerji altyapısını önemli ölçüde modernize eden dağıtım şirketi, enerji nakil hattının toplam uzunluğunu 81 bin kilometreye, dağıtım trafolarının sayısını ise 70 bine çıkardı.
2024’te 8,1 Milyar TL tutarında yatırım yapıldı
Diyarbakır’da gerçekleşen basın buluşmasında basın mensuplarına hitap eden Dicle Elektrik Genel Müdürü Yaşar Arvas, 2024 yılında yaptıkları yatırımları detaylı olarak aktardı. Arvas, “Yıl içinde hizmet bölgemizde şebeke yatırımlarına 5,1 milyar TL, enerji nakil hatları ve modüler dönüşüm projelerine 1,1 milyar TL, küçük ek tesislereyse 780 milyon TL ayırarak altyapı iyileştirmeleri gerçekleştirdik. Başta şirket merkezi, teknoloji ve inşaat olmak üzere diğer yatırımlara 1 milyar TL’ye yakın bütçe ayırdık. Ayrıca 23 milyon TL tutarındaki aydınlatma yatırımıyla bölgemiz genelinde daha verimli bir aydınlatma sistemi sağlamayı başardık. Dicle Elektrik olarak yıl sonuna kadar 43 bin aboneyi kapsayan; toplamda 701 km enerji nakil hattı ile 25 km aydınlatma tesisinin yanı sıra akıllı şebeke yatırımlarını da tamamlayacağız” dedi.
2024 yılında toplam 8,1 milyar TL’lik yatırım kapasitesine ulaştıklarını ve 2025 yılı için de 8 milyar TL bütçeli yeni projeleri devreye almaya hazırlandıklarını kaydeden Arvas, “Yatırımlarımızla hizmet bölgemizi aydınlatmanın ötesine geçiyoruz. Güneydoğu Anadolu’nun ekonomik kapasitesine, sürdürülebilir kalkınmasına ve insanlarımızın yarınlarına yatırım yapıyoruz” ifadelerini kullandı.
2025’te 418 proje hayata geçirilecek
Dicle Elektrik, 2025 yılında toplam 8 milyar TL’lik yatırım bütçesiyle bölge genelinde 418 proje hayata geçirmeyi planlıyor. Bu kapsamda, Şanlıurfa’da 90 proje için 3,64 milyar TL, Diyarbakır’da 82 proje için 1,18 milyar TL, Batman’da 63 proje için 660,6 milyon TL, Mardin’de 80 proje için 592 milyon TL, Şırnak’ta 26 proje için 573 milyon TL ve Siirt’te 68 proje için 362,6 milyon TL yatırım hedefleniyor. Merkezde yürütülen 9 proje için de 942,7 milyon TL bütçe ayrıldı. Yatırımlar kapsamında; şehir şebekesi dönüşüm projeleri, kırsal alan dönüşüm çalışmaları, yeni şebeke inşaları ve altyapı güçlendirme çalışmalarının ön planda yer alması hedefleniyor.
Dicle Elektrik’in 2025 vizyonunu değerlendiren Yaşar Arvas, kapsamlı yatırım planına güvendiklerinin altını çizerek, “Özelleşmenin gerçekleştiği 2013 yılından bu yana bölgemizin değişen ihtiyaçlarına kulak veriyor, her yatırımımızı güvenli enerjinin tesisi için planlıyoruz. Gelecek yıl da kentsel dönüşümden köylerin yenilenen altyapısına kadar, güvenli ve kesintisiz enerjiyi sağlamak için yoğun çalışmalarımızı sürdüreceğiz” ifadelerini kullandı.
“Dicle Elektrik Ar-Ge Merkezi’nde 60’ın üstünde proje gerçekleştirdik”
Türkiye’nin elektrik dağıtım sektöründe ilk olma özelliğini taşıyan Dicle Elektrik Ar-Ge Merkezi’nin başarılarından da söz eden Yaşar Arvas, “Özelleşmeden bu yana sürdürdüğümüz ‘Ar-Ge şirketi olma’ hedefimiz kapsamında 60’ın üstünde nitelikli proje geliştirdik. Bu projelerle enerji verimliliğini ve güvenliğini sağlayarak hizmet bölgemizde sürdürülebilir bir altyapı oluşturmayı ve müşteri memnuniyetini daha da artırmayı hedefliyoruz. Teknoloji ve Ar-Ge’nin gücünü kullanarak Türkiye’de ilk olma özelliği taşıyan ve diğer dağıtım şirketlerinin çalışmalarına örnek teşkil eden projelerimizle elektrik dağıtımında yeni bir dönemin kapısını aralıyor ve sektörümüzde öncü rolümüzü pekiştiriyoruz” dedi.
Ödüllü Ar-Ge projeleri dikkat çekiyor
Hayata geçirilen projelerden de örnek veren Arvas, “Bu yıl Ar-Ge çalışmalarımız kapsamında hibrit soğutma teknolojisi ile oluşan ısıyı hızlıca tahliye edebilen ‘Hibrit Soğutmalı Trafo Projesi’ni hayata geçirdik. EPDK (Enerji Piyasası Düzenleme Kurumu) tarafından onaylanan projenin pilot bölge saha uygulamasını, Mardin’in Midyat ilçesinde gerçekleştirdik. Ayrıca olası afet ve krizlerde ortaya çıkabilecek tüm geçici enerji ihtiyaçlarını karşılayabilecek ‘Mobil Süper Şarj Cihazı’ projemiz de ödüle layık görüldü. Projemiz; EPDK, ELDER ve Enerji Uzmanları Derneği’nin düzenlediği Ar-Ge Çalıştayı’nda, 54 proje arasından 2’nci oldu” şeklinde konuştu. Arvas Ar-Ge departmanında geliştirilen Kendini Temizleyen Akıllı İzolatör, Makaralı Aydınlatma Direği, Dağıtım Ağını Kontrol Eden Köstebek ve direklerin yangınlardan zarar görmesini engelleyen No Fire projelerinin sektöre katkı sağlayan diğer önemli çalışmalar olduğunu da sözlerine ekledi.
“Kaçak elektrik, hem enerji arz güvenliğini hem de vatandaşın can güvenliğini tehdit ediyor”
Konuşmasında Güneydoğu Anadolu bölgesindeki kaçak sorununa da etraflıca değinen Yaşar Arvas, “Enerji dağıtım sektörünün en büyük zorluklarından biri olan kaçak elektrik tüketimi, hizmet bölgemizde maalesef yoğun şekilde yaşanıyor. Bu süreçte hatlara orantısız aşırı yüklenme ve buna bağlı olarak yaşanan uzun süreli kesintiler de meydana geliyor. Kaçak kullanımının da etkisiyle gerçekleşen elektrik hatlarındaki aşınmalar, elektrik tüketiminin yoğun yaşandığı sektörlerde elektrik voltaj dalgalanmalarına sebep olabiliyor. Bu sorunlar sadece bölgemizi değil, ülkemizin genel enerji arz güvenliğini de tehdit ediyor. Bununla beraber kaçak elektrik kullanımı amacıyla şebekeye yetkisiz kişiler tarafından yapılan korsan müdahaleler can kaybıyla sonuçlanabiliyor. Geçtiğimiz haftalarda hizmet bölgemizde yer alan Şanlıurfa’da 3 vatandaşımız şebekeye müdahale ederken elektrik akımına kapılarak hayatlarını kaybetti. Viranşehir’de 1000 volt elektrik akımının bulunduğu panoya müdahale etmek isteyen bir vatandaşın görüntüsü ise cep telefonu kamerasına yansıdı. Koruyucu ekipman kullanmaksızın yapılan bu tür kanunsuz müdahaleler, kaçak elektrik kullanımının aynı zamanda can güvenliğini tehdit ettiğini kanıtlar nitelikte” dedi.
Her yıl ortalama 8 bin 500 kaçak trafo tespit ediliyor
Kaçak elektrik sorununun hem enerji altyapısının sağlıklı işleyişini hem de tedarik sürekliliğini sekteye uğrattığını belirten Arvas, “Her yıl ortalama 8 bin 500 kaçak trafo tespitimiz oluyor. Kaçak trafoların ekonomiye yıllık minimum zararı 298 milyon TL iken ortalama yıllık 1 ila 5 milyon TL arasında elektrik tüketiminde bulunan kullanıcılar mevcut. Kayıp kaçakla mücadelemiz sonucunda yüzde 76 olan oranı 2024 yılı itibarıyla yüzde 42 seviyelerine indirdik. Kaliteli, kesintisiz ve kayıpsız olarak nitelendirdiğimiz 3K alanlarında ise bu oran yüzde 12 seviyelerine kadar düşmüş durumda.” dedi. Kaçak oranlarındaki düşüşle elde edilen başarının aynı zamanda ülke ekonomisinin de kazancı olduğunu belirten Arvas, 2013 yılından günümüze kadar 193 milyar TL değerinde kaçak enerji tüketiminin önlendiğini ve milli ekonomiye önemli bir katkı sağlandığını da vurguladı.
İklim değişiyor, zemin tahrip oluyor
Yaşar Arvas, bölgedeki yüksek enerji tüketiminin en önemli sebebi olarak sulama problemlerini işaret etti. Hizmet bölgelerinde 130 bin dolayında çiftçi bulunurken bunun 51 bininin Çiftçi Kayıt Sistemi'ne kayıtlı sulu tarım yaptığını belirten Arvas, “Asıl elektrik tüketen tarımsal sulama abone sayısı ise 32 bin civarında. Bu abonelerin yaklaşık 2 bin 700'ü büyük ölçekli tarımsal sulama yapıyor ve yoğun elektrik tüketiyor. Kullandıkları trafolar 200 aboneye yakın bir mahalleyi besleyecek kadar elektrik harcıyor. Atatürk Barajı'nın ürettiği enerjinin 2 katından fazlası hizmet bölgemizdeki tarım alanlarında tüketiliyor.” dedi. Arvas açılan kuyulardan yüksek elektrik enerjisi harcanarak su çekildiğini ve bu metotla yapılan sulamanın coğrafyaya da zarar verdiğinin altını çizerek, “İklim değişikliğinin yanında özellikle tarım alanlarındaki bilinçsiz ve aşırı su kullanımı kaynakları kurutuyor. Bundan 10 yıl önce 100-150 metreden su çeken çiftçiler, artık 600-700 metre derine inmek zorunda kaldı. Yeraltı sularının hızla azalışı, coğrafi yapıyı da değiştiriyor. Son olarak Harran Ovası'nda aşırı sulamayla 15 metre derinliğinde dev obruklar oluşmaya başladı. Bu durum çiftçilerimizi ve hepimizi tedirgin ediyor. Kaynaklar tükenirken ortaya çıkan yüksek enerji maliyetleri çiftçilerimizin üzerine ekstra yük bindiriyor” dedi.
“Tarımda verimliliği artırmak bizim de sorumluluğumuz”
Bölgede sulama kanallarına duyulan ihtiyacın altını çizen Arvas, “Güneydoğu Anadolu Projesi (GAP) kapsamında bu yıl sulama kanalları işletmeye açılırsa, 149 bin hektar alan yeraltı suyu kullanılmadan sulanabilecek ve 1,5 milyar kWh enerji tasarrufu sağlanarak ekonomiye 5,2 milyar TL katkı yapılabilecek” ifadelerini kullandı. Tarımda ürün desenin değişmesi ve çiftçilerin salma sulama gibi geleneksek tarım modellerinden vazgeçmesi gerektiğine değinen Arvas, pivot, damlama, yağmurlama gibi verimli sulama yöntemlerinin önemine dikkat çekti. Bu kapsamda bölgedeki çiftçilere destek sağlamak adına kapsamlı projeler geliştirdiklerini ifade eden Arvas, “Üretimde verimliliği artırmak, su ve enerji kullanımında sürdürülebilirliğe katkı sağlamak amacıyla bölgedeki üniversitelerden akademisyenlerle birlikte çiftçimize yönelik eğitim programları düzenliyoruz. Toprak-su ilişkileri, sulama sistemlerinin verimli kullanımı ve bakım-onarım süreçleri, enerji verimliliği başlıklarını kapsayan bu eğitimler ile tarımsal faaliyetlerin her aşamasında çiftçimize destek sağlamayı sürdüreceğiz” dedi.