Yoga daha fazla insana ulaşıyor
YogaKioo Türkiye Kurucu Ortağı Serra Sağra, yoganın köklerine inmek ve bu bilgileri daha fazla insana ulaştırmak için yola çıktı. Serra Sağra, yogaya olan tutkusunu ve deneyimlerini insanlarla paylaşarak Türkiye ve dünya genelinde etki yaratıyor.
Dünya genelindeki en büyük yoga okulu olan YogaKioo Türkiye’nin kurucularından biri olan Serra Sağra, yoganın kadim bilgilerini deneyimlerinden süzerek kitaplaştırdı. 2018 yılından bu yana yoğun bir şekilde çalıştığı Mahabharata Destanı üzerine odaklandı. Bu zamansız eserin daha fazla kişiye ulaşması ve destanın içerdiği bilgilerin daha anlaşılır olması amacıyla, destanı dört kitaplık bir seri halinde yazmaya başladı. Sağra ilk olarak serinin ilk kitabı olan Mahabharata Ateş’i okuyucularla buluşturdu.
Yoga İnsanın “Kullanım Kılavuzu”
Yoganın beden, zihin ve ruh üzerindeki etkilerinden söz eden Sağra şunları söyledi: ”Yoga insanın kullanım kılavuzu. Sadece fiziksel olarak değil insanı sizin de söylediğiniz gibi zihinsel olarak da kuvvetlendiren muhteşem bir prensip. İnsanın zihninde hayattaki her şeye ve kendine dair kalıplar var. Yoga insana zihnindeki bu kalıplardan çok daha ötesi olduğunu göstererek, gerçekten yaşamak istediği gibi yaşamasına olanak sağlıyor. İnsanın değişebilmesi ve gelişebilmesi için öncelikle kendini görebilmesi gerekiyor. Kendini görmeye başlayınca artık hayatın içinde otomatik tepkiler vermek yerine farkındalıklı eylemlerde bulunmaya başlıyorsun. Ben yoga pratiklerinden önce fevri diyeceğimiz bir karakterdim, bir anda parlardım. Bu aslında ateş elementi ile ilgili bir konu. Ateşimi nasıl dengeleyeceğimi bilmediğimden içimdeki ateş bu şekilde ortaya çıkıyordu ve haliyle bunun sonuçlarını da yaşıyordum. Pratikler sayesinde içimde yaşadıklarımı neden yaşadığımı görerek ve bu dengeyi kurarak kaybolmak yerine farkındalıkla yaşamaya başladım.”
Yoganın insana en büyük hediyesi insanın kendisi olabilmesini sağladığını vurgulayan Sağra, “O kadar kendimizi başkalarıyla kıyaslayarak var oluyoruz ki bir türlü kendi varlığımızın ne kadar güzel ne kadar kendine has, eşsiz olduğunu göremiyoruz. Bu nedenle de hep bir eksiklik ve başarısızlık duygusu ile var oluyoruz. İnsan kendi değerini kendi içinde bulamadığı müddetçe hep bir yerlerde bunu arıyor ki ben de bunu çok yaptım. Bu yüzden bu konular üzerine çok konuşuyorum ki herkes kendi olabilsin.” dedi.